Kozmik Radyo & Haber

Kadına şiddet, insan hakları ihlalidir!..

Kadına şiddet, insan hakları ihlalidir!..
Hülya EKMEKÇİ( [email protected] )
318 views
25 Kasım 2021 - 16:24

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü”

Maalesef sadece konuşmaların yapılacağı içi doldurulamayan eylemlerden ibaret..

Yeni kanunlarla koruma altına alınması gereken kadınlar İstanbul Sözleşmesinin iptali ile adeta cezalandırıldılar…

Kadına yönelik şiddet, kadının toplumdaki ikincil konumuna dayalı olarak kadına uygulanan her türlü şiddet eylemi ya da tehdididir..

Aile içinde meydana gelen, cinsiyete dayalı, kadın üzerinde baskı ve üstünlük kurmayı amaçlayan, tehdit, dayatma, kontrol içeren; psikolojik, cinsel, ekonomik, fiziksel zararla sonuçlanan, kadının insan haklarını ihlal eden her türlü eylemdir…

Aile içinde şiddet gören kadınların varlığı maalesef sadece Türkiye’nin değil, her ülkenin gerçeğidir..

Tüm dünyada kadınlara kocaları, babaları, erkek kardeşleri ya da sevgilileri tarafından şiddet uygulanmaktadır…

 Ne yazık ki, aile içinde kadına uygulanan şiddet, gerek şiddet uygulayan gerek toplum ve kimi zaman da şiddete maruz kalan kadın tarafından meşru kabul ediliyor..

Kadınlar yaşadığı şiddetin sorumlusu olarak görülüyor, hak ettiği görüşü yaygın biçimde kabul görüyor..

Göz ardı edilen kadına karşı şiddet, insan hakları ihlalidir..

Şiddete genelde, bozuk ekonomi, akıl sağlığı, ruhsal bunalımlar, eğitimsizlik, stres gibi bireysel faktörlerin sebep olduğu düşünülse de veriler tam tersini gösteriyor..

Eğitimli, zengin, akıl sağlığı yerinde insanlar da aynı suçu işleyebiliyor. Hem de gözünü kırpmadan..

Aile içi şiddet cinsiyet kökenlidir; yani temelini cinsiyetlerin toplumsal hayattaki eksik ve kusurlu yapılanışından alır…

Erkeğin kadından daha üstün olduğunun düşünülmesi şiddeti körükleyen ana sebeptir. Erkek kadın üstünde baskı kurmasının doğal bir hak olduğunu düşündüğü sürece şiddet aynıyla vaki kalmaya mahkumdur..

Kadın ve erkeğe yüklenen roller ve beklentiler her toplumda farklılık gösterse de yaygın olan erkeğin kadından daha güçlü olduğudur..

Buna göre ekonomik anlamda, psikolojik anlamda hemen her sebepte erkek daha üstün olmalıdır. Kadına bağırması, hakaret etmesi, küçük düşürmesi ve hatta vurması meşrudur..

Kadına yönelik şiddetin çeşitleri yazmakla bitmez..

Acı bir gerçek varsa o da kamu dışında özel alana giren bir durum olduğu için konunun meşru görülmesidir..

Tıpkı dayaktan ağzından burnundan kan gelen kadınla kocasını ayırmaya çalışan üçüncü kişilere erkeğin “size ne karım değil mi? severim de döverim de” demesi gibi..

Bir başka deyişle, kadınların aile içinde ya da sevgililik ilişkileri içinde yaşadıkları dayak, yaralanma, tecavüz, tehdit, dayatma, zorlama, baskı, hakaret ve aşağılanma sırf “özel alan”da, yani kişiler arası ilişkilerde yaşandığı için toplumsal bir sorun olarak kabul edilmemektedir…

Şiddetin dozunun artması, cinayetlerin ayyuka çıkması, çocuk gelinler hepsi pazılın parçaları gibi..

Kadın ve erkeği eşit görmediğimiz sürece biz daha çok havanda su dövmeye devam eder, iptal olmuş bir sözleşmenin ardından “İstanbul sözleşmesi hayat kurtarır” sloganlarını  atmaya devam ederiz..

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.