Ramazan Ağar rakipsiz Başkan

Ramazan Ağar rakipsiz Başkan

Türkiye Yol-İş Sendikası’nın 12.Olağan Genel Kurulu Ankara’da gerçekleşti. Ramazan Ağar’ın tek aday olduğu genel kurulda kullanılan oylarının tamamını alan Ağar, yeniden Genel Başkan seçilirken, yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Genel Kurula Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Karayolları Genel Müdürlüğü yöneticileri, İl Özel İdare Genel Sekreterleri, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Genel Başkanları ve Yöneticileri, İNTES Genel Sekreteri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile Avrupa ve Dünya Sendika ve Konfederasyonlarından temsilciler de yer aldılar.

AĞAR’DAN ÖNEMLİ MESAJLAR

Genel Kurun açılışında konuşan Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, “Neo-liberal politikaların, krizlerin ve kamplaşmaların etkisiyle küresel ekonomik büyüme yavaşlamış, eşitsizlik ve yoksulluk artmış, istihdam azalmış, işçi haklarını geriye götürmeye yönelik girişimler yoğunlaşmıştır. Artan eşitsizlik ve yoksulluk sorunu ekonomi, demokrasi, sosyal uyum, çalışma barışı ve toplumsal barış açısından dünyayı daha güvensiz bir hale getirmiştir. Diğer bir ifadeyle, neo-liberal politikalar insanlara ve ülkelere refah ve mutluluk getirmemiştir. İşte bundandır ki, dünyada işsizlik ve yoksullukla birlikte sosyal huzursuzluklar başlamıştır. Bu durum hayra alamet değildir” dedi.

SOSYAL DEVLET YENİDEN TESİS EDİLMELİ

“İşsizlik ve yoksullukla mücadele etmek için; kamu kurumlarını güçlendirmenin, sosyal güvenlik haklarını, sosyal yardım ve ödeme sistemini yeniden düzenlemenin, sosyal devletin yeniden tesis edilmesinin tam zamanıdır” ifadelerini kullanan Ramazan Ağar, “ Türkiye’de bugüne kadar uygulanan sosyal ve ekonomik politikalarla KİT’lerin özelleştirilmesi sonucunda, serbest piyasanın egemenliği artmıştır. Bu gelişmeler; esnekleşme, güvencesizleşme ve taşeronlaşmayla sonuçlanmıştır.

Böylesine bir tabloda Covid-19 salgınına, enerji ve gıda krizine zayıf bir ekonomiyle yakalanan ülkemizin sorunları katlanarak artmıştır: Üretimin yerini ithalat almıştır.  Gelir dağılımı bozulmuştur.

Vergi sistemindeki adaletsizlik sürmektedir.  Yüksek enflasyon toplumun tüm kesimlerinin alım gücünü düşürmektedir.  İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle işçi ölümleri artmaktadır. Maalesef, açıklanan “Ekonomi Programları” da çalışanlar için umut vermemektedir” diye konuştu.

Ramazan Ağar rakipsiz Başkan

Türkiye Yol-İş Sendikası’nın 12.Olağan Genel Kurulu Ankara’da gerçekleşti. Ramazan Ağar’ın tek aday olduğu genel kurulda kullanılan oylarının tamamını alan Ağar, yeniden Genel Başkan seçilirken, yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi.

Divan Başkanlığını Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Teksif Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat yaparken Genel Kurula Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Karayolları Genel Müdürlüğü yöneticileri, İl Özel İdare Genel Sekreterleri, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Genel Başkanları ve Yöneticileri, İNTES Genel Sekreteri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri,  Avrupa ve Dünya Sendika ile Konfederasyonlarından temsilciler de katıldı.

Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, ülkemiz ve dünya gündemine dair, çalışma hayatının içinde bulunduğu duruma yönelik önemli açıklamalarda bulundu, mesajlar verdi. İşte Ramazan Ağar’ın konuşmalarından satır başları:

ÜRETİMİN YERİNİ İTHALAT ALDI

Türkiye’de bugüne kadar uygulanan sosyal ve ekonomik politikalarla KİT’lerin özelleştirilmesi sonucunda, serbest piyasanın egemenliği artmıştır. Bu gelişmeler; esnekleşme, güvensizleşme ve taşeronlaşmayla sonuçlanmıştır. Böylesine bir tabloda Covid-19 salgınına, enerji ve gıda krizine zayıf bir ekonomiyle yakalanan ülkemizin sorunları katlanarak artmıştır: Üretimin yerini ithalat almıştır.  Gelir dağılımı bozulmuştur.  Vergi sistemindeki adaletsizlik sürmektedir.  Yüksek enflasyon toplumun tüm kesimlerinin alım gücünü düşürmektedir.  İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle işçi ölümleri artmaktadır. Maalesef, açıklanan “Ekonomi Programları” da çalışanlar için umut vermemektedir Programlarda yer alan düzenlemeler, günümüze kadar uygulanan ve çalışanların aleyhine olan düzenlemelerin devamı niteliğini taşımaktadır.  Bu düzenlemelere göre; çalışma hayatının daha esnek, daha kuralsız olması, işverenin işçilik maliyetlerinin düşürülmesi söz konusudur.

Bu durum; çalışanların iş güvencesinin, kıdem tazminatı ve emeklilik gibi sosyal güvenlik haklarının budanması ve ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Burada altını çizerek ifade ediyorum ki:

Kıdem tazminatımıza bugüne kadar kimse dokunamamıştır. Bundan sonra da kim olursa olsun, kim gelirse gelsin.

KİMSE KIDEM TAZMİNATINA DOKUNAMAYACAKTIR.

TÜRK-İŞ Genel Kurulu’nun kararı ve TÜRK-İŞ Yönetiminin kararlılığı kıdem tazminatı konusundaki en büyük teminatımızdır.

YOL-İŞ topluluğumuz; farklı istihdam biçimlerine, adil olmayan ücret uygulamalarına ve taşeron işçiliğine karşı etkin biçimde mücadele etmektedir.

Karayollarında, Köylere Hizmet Götürme Birlikleri’nde, İl Özel İdareleri’nde ve KİT’lerde çalışan ancak kapsam dışı bırakılan taşeron işçilerinin kadroya alınması için büyük çaba gösteriyoruz.

Biz bu mücadeleyi verirken, çalışma mevzuatında yapılan tek taraflı değişiklikler ve uygulamalar da işçilerin ve sendikaların aleyhine olmakta, yeni düzenlemelerle yeni sorunlar yaratılmaktadır.

Bu çerçevede; son dönemdeki sorunlar, Covid-19 salgınının başlamasından sonra yürürlüğe giren çalışma hayatına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanmıştır.

TÜRK-İŞ ÖNDERLİĞİNDE ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR

Sendikamız, çalışma hayatını olumsuz etkileyen sorunların çözüme kavuşturulması için TBMM ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerini TÜRK-İŞ’in önderliğinde sürdürmeye devam etmektedir.

Yine sendikamız tarafından hazırlanan çalışma hayatının sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin görüş ve taleplerimiz siyasi partilere de iletilmiştir. Sendikamız YOL-İŞ, dünyada yaşanan küresel krize ve ülkemizin çalışma hayatında yaşanan olumsuz ortam ve koşullara rağmen; devletimizin yanında, milli çıkarlarımızı, her şeyin üstünde tutan, Demokrasimizin, Cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı, sosyal diyalog ve çalışma kültürüne dayalı sorumlu bir sendikacılık anlayışıyla, ancak; üyelerimizin hak ve çıkarlarını koruyup geliştirme azmi ve kararlılığı içinde mücadelesini sürdürmüştür. Bu mücadelenin önemli kazanımlarından biri, kamudaki örgütlü işçi sayısının önemli oranda artmasıdır.  Ülkemizde yerel yönetimler dâhil 410 bin kamu işçisinin olduğu 2011 yılı ile karşılaştırıldığında, kamu işçi sayısı 2021 yılında 1 milyon 253 bine yükselmiştir.  Kamu istihdamında 10 yılda yaşanan 843 bin işçi artışının temel nedeni taşeron işçilerinin kadroya alınmasıdır.  Bu artış sendikalaşmaya da olumlu yansımıştır.  Kuşkusuz, kamuda işçi sayısının artmasının nedeni YOL-İŞ’in kamuda taşeron işçiliğine karşı başarıyla sürdürdüğü Karayollarında yaklaşık 10 bin taşeron işçisine kadro alınmasıyla sonuçlandırdığı mücadeledir. YOL-İŞ taşeron işçilik sorununu ülkemizin gündemine taşımış, dolayısıyla iktidarı, muhalefeti ve kamuoyunu etkilemiştir. Bunun sonucunda, 696 sayılı KHK ile on binlerce taşeron işçisi kadroya geçmiştir.

KAMU İŞÇİLİĞİNİN MAKÜS TALİHİNİ

YOL-İŞ DEĞİŞTİRDİ

Denilebilir ki, sendikalaşma açısından da kamu işçiliğinin makûs talihini sendika olarak YOL-İŞ değiştirmiştir.  Taşeron işçilerinin kadrolarına kavuşmasında YOL-İŞ’in mücadelesi ve başarısı kadar, TÜRK-İŞ Genel Başkanımız Sayın Ergün Atalay’ın da büyük katkısı olmuştur.

Bu vesileyle TÜRK-İŞ Genel Başkanımıza ve emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

YOL-İŞ’in mücadelesinin diğer bir kazanımı ise; önceki yıllarda 180 bin kamu işçisi adına yapılan toplu iş sözleşmelerinin, son dönemde ilk kez 700 bin kamu işçisi adına yapılmasıdır.

Bizim sendika olarak Karayollarında taşeron işçiliğine karşı verdiğimiz örgütlenme, hukuk ve kadro mücadelesinin başarıyla sonuçlandırılması, kamuda imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi sayısının artmasında önemli bir rol oynamıştır. Ağustos 2021’de anlaşmayla sonuçlandırdığımız Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’yle ücretlere ve sosyal yardım ödemelerine yapılan zam oranı, hizmet zammı uygulamasının ilk kez protokole girmesi ve ikramiyelere yapılan düzenlemelerle önemli bulduğumuz başarılara imza atmış olduk.

Ayrıca YOL-İŞ olarak, kamu ve özel sektörde örgütlü olduğumuz işyerlerinde en iyi şartlarda toplu iş sözleşmeleri imzaladık. YOL-İŞ topluluğu olarak son yıllarda verdiğimiz mücadeleyle sağladığımız kazanımlar şunlar olmuştur:  Karayolları’nda 10 bin taşeron işçisi kadrolarına kavuşturulmuştur.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapatılmasından sonra, üyelerimizin belediyelerle, İl Özel İdareleri’ne devredilmesi karşısında üyeliklerini sürdürmeleri sağlanmıştır. Daha sonra norm kadro fazlası gerekçesiyle kadrolu işçilerin Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatlarında görevlendirilmesi engellenmiştir. En son olarak da büyükşehir olmayan 51 ilimizin bütünşehir olmasına karşı çıkılmış, işçilerin İl Özel İdareleri bünyesinde kalması sağlanmıştır.

Ayrıca 51 ilimizde ilk kez grup TİS İmzalanmıştır.  Biz bu mücadele ve kazanımımızla; Türkiye’de yol işçiliğinin gelişiminde iki ana damar olan Karayolları ile başlangıçta Yol Su Elektrik Genel Müdürlüğü (YSE) daha sonra sırasıyla Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdareleri’ne dönüşen kurumlarımızı ve işçileri kuşaklar boyunca köklü bir mücadele geleneği yaratan, yarınlara umutla ve güvenle bakan sendikamız YOL-İŞ’in çatısı altında, sendikamızın güvencesinde kalmalarını sağlamış olduk.

TARİHİ KAYBEDENLER DEĞİL, KAZANANLAR YAZAR

Biz bu önemli kazanımlarımızla ve Türkiye sendikal tarihinde kayıtlara geçmiş en büyük taşeron işçi örgütlenmemizle tarih yazdık.  İnandık, çalıştık, başardık bu tarihi birlikte yazdık.

Ekmek, barış ve özgürlük mücadelesinde TÜRK-İŞ olarak 31 Temmuz 2022’de konfederasyonumuzun kuruluşunun 70. yılını kutladık.  2023’te Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü, YOL-İŞ olarak da sendikamızın 60. yılını kutlayacağız. Sendikamız YOL-İŞ kurulduğu 1963 yılından bu yana; üyelerinin hak ve özgürlüklerini korumak ve geliştirmek için çalışmış, ülkemizin özgür ve demokratik bir refah devleti olmasını talep etmiştir.  Sendikamızın 60 yıllık mücadelesinde oluşan birikimiyle; üyelerimizin refah ve demokrasi mücadelesinden oluşan bir geleneği tüm teşkilatımızla bugünlere getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.  Üyelerinin en büyük güvencesi olan sendikamız, 60 yıla sığdırdığı mücadele ve kazanımla işçi sınıfının gururu olmuş, bundan böyle de olmaya devam edecektir.

Yarım asırdan fazla bir süredir YOL-İŞ üyeleri olarak; ülkemize ve vatandaşlarımıza hizmet ediyoruz. Yol işçileri olarak Türkiye’nin dört bir köşesine medeniyet götürüyor ve bereket saçıyoruz.

Elbette 60 yıldır ülkemizin her köşesinde yaşamı inşa eden YOL-İŞ sendikası ve üyeleri olarak; tüm işçiler adına insan onuruna yakışır bir yaşam talep ediyoruz.

YOL-İŞ olarak; 60. kuruluşumuz vesilesiyle, 1963 yılından günümüze demokrasi ve hak mücadelesiyle Türkiye’de ve dünyada saygın bir yeri olan sendikamızın kurucularını, bugüne kadar sendikamızda görev yapan Genel Başkanlarımızı ve Yöneticilerimizi saygıyla anıyoruz.

Sendikamızın kurucusu olan işçi hareketinin öncülerinden mücadelemize emek vermiş işçi liderleri ve temsilcilerinden ebediyete intikal edenleri rahmetle, minnetle yâd ediyoruz. Burada altını çizerek ifade ediyorum ki;

Sendikalar işçileri yaratmaz.

Sendikaları işçiler yaratır.

İşte sizler; verdiğiniz mücadeleyle bu güvenli çatıyı, YOL-İŞ’i yarattınız ve bugünlere getirdiniz.

Ekmek, barış ve özgürlük mücadelesinde 60 yıldır geleneğin adı olan, YOL-İŞ’i yaratan, üyelerimize selam olsun!” Ağar’ın konuşmasının ardından konuklarda birer konuşma yaptı, ardından seçime geçildi. Genel Kurula katım gösteren tüm delegelerin tamamının oyunu alan Ramazan Ağar, yeniden Türkiye-Yol-İş Sendikası Genel Başkanı seçilirken, yönetim kurulu ise, şu isimlerden oluştu:

Gökhan GEDİKLİ

Genel Sekreter

Yusuf DOĞAN

Genel Mali Sekreter

Mehmet YOLASIĞMAZOĞLU

Genel Teşkilatlandırma Sekreteri

Zeki EKİCİ

Genel Eğitim Sekreteri

YORUM ALANI

Yorum Yok

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.