30’lu yaşlardan itibaren başlayabilen ve sıklığı ilerleyen dönemlerde artan idrar kaçırma, kadınların sosyal yaşamını etkileyen önemli bir sorun. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hakan Nazik, idrar kaçırmanın ilerleyen yaş, doğuştan pelvik taban kaslarının zayıflığı, birden çok doğum, obezite, sigara kullanımı ve obezite gibi nedenlerle ortaya çıkabileceğini belirtirken, çok kısa süren bir operasyonla bu sorunun ortadan kaldırılabileceğinin altını çiziyor.

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hakan Nazik, kadınlarda idrar kaçırma sorununun, 40’lı yaşlardan sonra sıklıkla görülen bir durum olduğunu ifade ederek, kadınlarda idrar kaçırmanın, erkeklere oranla daha fazla görüldüğünü ve ciddi psikolojik, seksüel ve sosyal etkileri olan sorunlardan biri olduğunu söyledi.

BİRDEN FAZLA TİPİ VAR

Menopoz sonrasında en sık gözlenen idrar kaçırma sorununun stres tipi idrar kaçırma olduğunu belirten Doç. Dr. Hakan Nazik, “Bu tip idrar kaçırma; hapşırma, öksürme, gülme, aniden ayağa kalkma gibi durumlarda gerçekleşir. Buradaki stresten kasıt, kadınlarda oluşan duygusal durum değil, karın içi basıncındaki değişmedir. Stres tipi idrar kaçırmalar, idrarın boşalmasını düzenleyen kas ve dokuların zamanla zayıflaması ile oluşur. Burada en büyük faktörler doğum ve menopozdur.” dedi.

Nazik, mesanenin dolu olmasa dahi hastalarda bir anda sıkışma meydana gelmesinde, idrar yolu enfeksiyonlarında, mesanede taş olduğunda, Alzheimer veya Parkinson gibi hastalıklarda da sıkışma tipi idrar kaçırmanın görülebileceğini, bunun nedeninin ise mesanedeki kasların istemsiz şekilde kasılması olduğunu söyledi. Doç. Dr. Nazik, taşma tipi idrar kaçırmanın mesanedeki doluluğun hissedilememesi dolayısıyla meydana geldiğini, total inkontinans tipi idrar kaçırmada ise gece ve gündüz sürekli idrar kaçırıldığını belirterek, karışık tip inkontinansda ise stres tipi ve sıkışma tipi idrar kaçırma sorununun birlikte gözlenebileceğini söyledi.

TEDAVİSİ NEDİR?

İdrar kaçırma sorununun tedavisinin cerrahi yöntemlerle ya da ilaçlarla gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Nazik, tedavide idrar kaçırma tipinin, yöntem için belirleyici olduğunu, örneğin, stres tipi idrar kaçırmada cerrahi yöntemlerin devreye girdiğini, sıkışma tipinde ise ilaç tedavisinin uygulanabileceğini söyledi.

Doç. Dr. Nazik, hangi tip idrar kaçırma olduğuna karar verildikten sonra ameliyat veya ilaç tedavisi uygulanıp uygulanmayacağının kararlaştırıldığını belirterek, “İdrar kaçırmanın tedavisinde en çok kullanılan yöntem ise halk arasında asma ameliyatı ya da hamak ameliyatı olarak bilinen yöntemdir.” dedi.

İdrar kaçırma ameliyatında (TOT) karından hiçbir kesi yapılmadığının altını çizen Nazik, “Vajen bölgesinde idrar çıkış yerinin aşağısından yapılan yaklaşık 1 cm’lik küçük bir kesiden girilir. Üretra altına konulan ve obturator membrandan geçirilen prolen yama ile gevşeyen üretraya askı desteği sağlanır. TOT ameliyatı genelde 15-25 dakika sürer ancak diğer kombin ameliyatlar da eklenirse süre uzayabilir. Operasyonda vücutta kendiliğinden eriyen dikişler kullanılacağı için dikişlerin aldırılmasına ihtiyaç olmaz. Ameliyat, spinal anestezi veya sedasyon altında yapılır.” dedi.