TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, 1 Haziran Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Çiftçinin elinden çıkan sütün fiyatının neredeyse üç katına çıkarak tüketiciye ulaştığını söyledi.
Sütün, içerdiği besin öğeleriyle insanlar için vazgeçilmez bir gıda maddesi olduğuna değinen Şube Başkanı Korkut, yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan hayvansal protein, karbonhidrat, yağ ile mineraller ve vitaminlerin önemli bir kısmını tek başına karşıladığını belirtti. Korkut şöyle konuştu:
“Süt ve süt ürünleri yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, çinko, B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B6, B12 ve niasin olmak üzere birçok besin ögesi kaynağıdır. Ayrıca süt yağında A, D, E ve K vitaminleri bulunur. Sütün faydalarını saymakla bitmez ama bu kadar faydalı bir ürünü üreten süt çiftçilerinin dertleri de bitmiyor. Özellikle çocuklarına süt içirmek isteyen tüketicilerin ise dertleri hiç bitmiyor. Bugün ülkemizde Çiftçi emeğinin karşılığını almak istiyor. Bin bir emekle ürettiği sütü iyi bir fiyattan satmak istiyor. Olmuyor! Tüketici uygun fiyata süt içmek istiyor. Olmuyor! Ne çiftçi istediği fiyattan sütünü satabiliyor ne de tüketici istediği fiyattan süt içebiliyor. Çiftçinin elinden çıkan sütün fiyatı neredeyse 3 katına çıkarak tüketiciye ulaşıyor.”
DOĞURGAN HAYVANLARIMIZ KESİME GİDİYOR
Ana olmazsa dana olmaz ilkesi ile hareket etmek gerekirken doğurgan hayvanlarımızı kesime göndermeye başladığımıza dikkat çeken Korkut: “Süt Endüstrisi Kurumunu (SEK), Et ve Balık Kurumunu (EBK) ve daha nice Kamu İktisadi Teşebbüsünü özelleştirenler bugün içinde bulunduğumuz durumun sorumlusudurlar. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi piyasanın insafını terk edenlerin ülkeyi getirdiği nokta ortadadır. Yurtdışından hayvan ithal edilmeden ülkemizde et üretilemez oldu. Çiftçiler maliyetlere dayanamayıp ineklerini bile kesime gönderdiler. Yeterli sayıda ve kalitede hayvana sahip olunamayan yerde sütte olmaz” diye konuştu.
İTHALATÇILAR DEĞİL, YERLİ ÜRETİCİLER DESTEKLENMELİ
TUİK verilerine göre 2020-2021 yıllarında canlı hayvan varlığımız artmış gibi görünse de süt üretimimizin azaldığını söyleyen Korkut konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de 2020 yılında 23,5 milyon ton süt üretilirken, 2021 yılında yaklaşık %1,3 azalarak 23,2 milyon ton düzeyine gerilemiştir. Aynı dönemde ise Türkiye nüfusu yaklaşık %1,3 oranında artmıştır. Artan talebe karşılık azalan süt arzı endişe yaratmaktadır.
Bu veriler ışığında günümüzde Avrupa ülkelerinde yıllık kişi başına düşen süt tüketimi ortalama 100 litreyi aşarken, ülkemizde yaklaşık 27 litre civarında anca ulaştığı görülmektedir. Bu üretim maliyetlerinin bu kadar yüksek olduğu, aracılar nedeniyle tüketici fiyatlarının her geçen gün yükseldiği ülkemizde, bu miktarı yükseltmemiz pek olası görünmemektedir. İthal hayvanlar ile et ve süt piyasasında günü kurtarmaya çalışanlar sorunları sadece ertelemektedirler.
Bizler bu ülkenin Ziraat Mühendisleri olarak bir kez daha vurguluyoruz ki, özellikle hayvancılık sektöründeki bu yanlış politikalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Aracılar azaltılmalı, kamu kuruluşları yeniden hayata geçirilmeli ve ithalatçılar değil, yerli üreticiler desteklenmelidir.”