Kozmik Radyo & Haber

Mumcu ölümsüzdür!..

Mumcu ölümsüzdür!..
Hülya EKMEKÇİ( [email protected] )
283 views
24 Ocak 2022 - 11:07

Çünkü bugünü gören gözleri, konuşan dili, anlatma ve yazma cesareti vardı..

Çünkü gazetecilik mesleğini yaparken Atatürk’ün ışığında yürüdü, vatanı için yazdı, Türk Milliyetçiliğini öne çıkardı..

Bugün bile yazdığı yazılar tazeliğini koruyor, gündem onun yıllar öncesi işaret yoldan yönetiliyor..

Üstadın lafının üstüne laf olmaz..

İyisi mi unutanlara hatırlatalım..

Uğur Mumcu’nun 1 Mart 1987’de kaleme aldığı “İmambayıldı” başlıklı yazı, “Elhamdülillah Müslümanız” sözünün nasıl kullanıldığını anlatıyordu. Mumcu, şöyle diyordu o yazısında:

“… Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürünün sonu gelmez… Din ticareti ile meşgul olanlara bakın, hemen hemen hepsi milyarder. Yalnızca Türk Lirası ile milyarder değil bunlar, dolar milyarderi, mark milyarderi olmuşlardır birçoğu. Oh ne kolay!.. Çek bir besmele, gelsin paralar… Finans kuruluşları, şirketler ve bu finans kuruluşları ve şirketler aracılığı ile kazanılan milyarlar… Elhamdülillah Müslümanız!.. Elhamdülillah milyarderiz!… Bir kolumuz siyasette, öbür kolumuz ticarette, ayaklarımız da tarikatlarda… Bir üçgen bu… Ticaret, siyaset ve tarikat üçgeni… Bunlar dindarın sahtecileridir. Zavallı yoksul Müslüman yurttaşların kanlarını emenler de bunlardır. İnanç sömürücüleridir bunlar… Atatürk’ün laiklik ilkesinin ne kadar yararlı, ne kadar gerekli olduğunu, bu din sahtecileri ortaya çıkınca daha iyi anlıyoruz…”

Gazetecilik yaşamını yolsuzlukla savaşa ayırmış bir isim olan Uğur Mumcu, bugün tartıştığımız konulara ışık tutan onlarca yazıyı kaleme almıştı.

22 Mart 1976 tarihli, “Çete…” yazısında Mumcu,

 “Bazı ülkelerde, bazı kimseler, devleti soymak için, politikacı kılığına girerler. Bunlar partilerde, Parlamentolarda boy gösterirler. İthalat, ihracat, banka soygunu gibi işleri siyasal ilişkilerle yürütürler. Bunlar da çetedir. Çetelerin en aşağılığı da bunlardır. Bunlar yüzlerine, devlet adamı maskesi takıp halkı soyarlar. Allah’a çok şükür, memleketimizde böyle çeteler yoktur…” diyordu.

Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikacılarımız, halkına değil kendine yatırım yapmaya başlayalı siyasetin fotoğrafı da değişmeye başladı. Liberalizm en acı örneğini bu ülkede yaşadı. Bugün bu tarz düşünen siyasetçiler gördüğünüz tablonun ressamlarıdırlar.

Üstünden geçen onca yıla rağmen bugüne ışık tutan yazılarında aslında ne kadar çok şey anlatmış, ne kadar fazlasını sığdırmış yaşamına. Bakın ikinci dünya savaşı sonrası Türkiye için neler demiş, neler öngörmüş;

“Temelinde bağımsızlık harcı yatan Cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaş’ından sonra emperyalistlerin ahtapot kollarında teslim edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki, yer altı zenginliklerimiz çok uluslu şirketlerin emrindedir; öyle bir teslimiyettir ki, petrol, maden ve yabancı sermaye yasaları yabancı uzmanlarca hazırlanmıştır; öyle bir teslimiyettir ki, ülke topraklarının bir bölümü üs adı altında başka devletin genelkurmayına armağan edilmiştir; öyle bir teslimiyettir ki, ordumuzun silahları, araç ve gereçleri okyanus ötesi ülkelerin buyruklarına bağlanmıştır”

Yine 15 Ocak 1976’daki “Bir Örnek” başlıklı yazıda, devletin nasıl devlet olmaktan çıkacağını bakın nasıl özetlemiş;

“…Bir toplum böyle çöker işte. Devletin yerini kaba kuvvet alır, susulur. Yasanın yerini Allah alır, korkulur. Yolsuzluklar, cinayetler birbirini izler, eller kollar bağlanıp götürülür. Vuran vurur, öldüren öldürür ve bütün bunlardan sonra bir ‘çete’ gelir ve devleti teslim alır. Solcuysa, vur, öldür, havan ateşi aç, yol ortasında sırtından kurşunla, işkencede öldür, hücrelere at; sağcıysa, sırtını sıvazla, parlamento kürsüsünden savun, mahkeme tutanağında öv… Devlet bu mudur? Bu mudur devlet?..”

Mumcu işte bu yazıları nedeniyle ölümsüzdür…

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.