Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, 22 MHP’li Belediye Başkanını bir araya getiren bir etkinlik düzenledi..
Parti Kurultayının ardından yapılan bu hamle oldukça dikkat çekici. Haliyle 28 belediye başkanının olduğu bir etkinlikten büyük mesajlar alacağımızı düşündük..
MHP’li belediyecilik masaya yatırılır, gelen belediye başkanlarına soru sorma şansımız olur, bilgilendirilir ve yazarız dedik..
Dedik de;
Ev sahibi Bilal Uludağ’ın kibri ve egosuna yenik düştük..
Medya guruplarını çağıran Başkan Uludağ, konuklarının önünde bizlere selam vermeyi bile esirgedi…
“Davete icabet sünnettir” diyen bir zihniyetten gelen Başkan, misafirlerini ağırlamanın da töre olduğunu bilmiyor anlaşılan..
Bu ne cürettir ki medya mensuplarına bu şekilde yaklaşabiliyor?..
Bu ne cürettir ki davetli başkanlardan biri “Gazeteciler her yerde aynı” diyerek bizleri küçümseyebiliyor..
Bu toplantının ayıbı, vebali ve kusuru tamamıyla Bilal Uludağ’a aittir..
Belediye Başkanlarının eşlerini, çocuklarını, korumalarını, şoförlerini, eşyalarını hatta ve hatta bebek pusetlerini bile belediyeye sığdıran Başkan Uludağ davetine icabet eden medya mensuplarına bir çayı bile çok gördü..
Üç beş kadın gazeteciye uzatılan çayın verilmesini engelleyen personel önceliğin dışarıda bekleyen şoförlere verilmesini istedi..
Başkan yardımcısının hamleleri, hepimizin göz bebeği Nedim Ali’nin müdahaleleri bile işe yaramadı..
Medyayı dışarı çıkardılar, üstelik bizi koridorda bekletirken de “Ses yapmayın içeriye yansıyor” diyerek zapturapt altına almaya çalıştılar..
Başkanın egosu iyice şişmiş anlaşılan..
Kibrini yükselten goygoycu takım yakında havasını da indirecektir hiç merak etmeyin..
Adana’nın ve Sarıçam’ın parasıyla 22 belediye başkanının ailesine ve korumalarına ve tabi ki şoförlerine 3 gün boyunca izzet, ikram yapılacak, yemekler, geziler düzenlenecek, konaklama ücretleri ödenecek bizler de alkış tutup haber yapacağız!..
Oldu canım!..
Bugün bu satırlarda çok farklı cümleler yer almalıydı..
Böyle kötü haber olmayı Başkan Uludağ istedi, karşılığını da alacak elbette..
Biz zaten tepki koyarak çıkıp geldik..
İsterdim ki radyoda, sitede ve Söz Gazetesinde de güzel şeyler yazalım. “Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…”
Adana’yı gururla paylaşalım..
Ama olmuyor, olduramıyorlar..
Susmak da bir yere kadar..
Koskoca projenin resmen içine ettiler. Bilal Uludağ bindiği dalı kesme uzmanı..
22 belediye başkanı gelmiş..
Hikayeden işler!..
Al birini vur ötekine..
Bilal Uludağ çaldı, konukları da oynadı!..
Bizim paramızla yapılan bir proje daha havanda dövüldüğüyle kaldı..
Size hayırlı işler beyler..
Gezin, yiyin için..
Adana’nın malı deniz..
Nedense aklıma 2014 yılı bütçe görüşmelerinde MHP’li Oktay Vural’ın, Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma adlı şiirini okuması geldi..
“Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…”
Nereden nereye değil mi?..