Kozmik Radyo & Haber

BASKI

BASKI
Ayetullah Kanhan( [email protected] )
621 views
02 Ekim 2020 - 10:48

Bilindiği üzere baskı zulüm, zorbalık, hükmetmek, egemenlik tutkusu ve nefretin oluşum süreçleriyle meydana gelir. Bireysel, toplumsal, çevre, dincilik, ideolojik baskı türleri ilk akla gelenlerdir.

Bu tanımların oluşturduğu baskı türleri enerjisinı kin, narsizim, heves ilahlığı, üstünlük ve tabulaşmış gelenekçilikten alır. Baskı türlerinin hayata geçmesi için birey ve toplumda bu argümanların oluşması şarttır.

Öte yandan baskının oluşabilmesi için de bazı değerlerin yok edilmeleri gerekir. Bunlar; ahlak, özgürlük, eşitlik, adalet, merhamet, birlik, sevgi ve Allah korkusudur. Baskının olabilmesi için bu değerlerin görülmemesi ya da ortadan kaldırılması gerekecektir.

Kişisel baskı insana, toplumsal baskı inanç ve erdemlere, yönetim baskısı geleceğe ve millete yazık etmek demektir.

Başka bir açıdan birey ve toplumların baskı mekanizmasını kabul etmesi de söz konusudur. Birey ve toplumların baskıyı olağan kabul edip kanıksaması için de sebepler şunlardır. İradesinden vazgeçmek, köleliği içselleştirmek, aklını ve mutluluğunu pazara sunmak, mazoşist olmak, dünyalık için değerlerini satmak ve inançsız olmaktır, denilebilir.

Baskı mekanizmalarından söz edildiğinde kim neye karşı ise onu baskıcısı olarak görür. Mesela iktidar yönetimine, dine, okul ve öğretmene baskıcı diyenler ilk sıralardadır.
Ama kendi hayatımızın tümünün baskıda olduğunun farkına varamıyoruz. Ya biz iç dünyamızda baskı altında isek bu ne olacaktır, diyemiyoruz.

Örnek dostlukların baskısı, başkası gibi olma baskısı, herkesin söylediklerini onaylama baskısı, iki kişilik aşk baskısı, yanımızdakine zorla öğretme baskısı, benim gibi ol baskısı ve sevgi baskısı. Evet, severek baskı kuruyoruz; sevgi anlayışımız özgürleştirmek için değil tahakküm etmek adınadır.

Hayır diyememe baskısından evlilik baskısı ordan arkadaşımıza tuttuğumuz spor takımını tutturma baskısına kadar her tarafımız toplumsal olarak baskı ile preslenmiş durumda ve biz bunun ya farkında değiliz veya biz yaptığımız için güzel görüyoruz; kurnazca.

Birey ve toplumlar, hükümetlerden, inanç öncülerinden, feodal yapılardan, gelenekçi taasuptan, ideolojik sistemlerin baskısından, başkalarından “baskıya son” dediklerini kendileri gerçekleştirmeden, yani kendi zihinlerinde baskıcılığa son vermeden baskıdan kurtulmayacaktır.

Baskı, baskıcı örneklik, baskı tipleri, yüzlerimizin kırışıklığı, oldubityiye getirmek istediğimiz sözlerimiz ve yetiştirdiğimiz gelecekte rahatlıkla kendisini ele verecektir. İnancı, öğrenimi, servet veya modern dünya görüşü farketmeksizin bu baskının içinde ve aynıyız.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.